| Turkish | English | |||
|---|---|---|---|---|
| Colloquial | ||||
| Colloquial | bir şey söyle | say something expr. | ||
|
He knew that he must say something. Bir şeyler söylemesi gerektiğini biliyordu. More Sentences |
||||
| Turkish | English | |
|---|---|---|
| Colloquial | ||
| Colloquial | akıllıca bir şey söyle | say something smart expr. |
| Colloquial | (biri/bir şey) hakkında istediğini söyle | say what you like (about someone or something) expr. |
| Speaking | ||
| Speaking | iyiysen bir şey söyle | if you're all right say something expr. |
| Speaking | bana sadece bir tek şey söyle | just tell me one thing expr. |
| Speaking | söylemek istediğin bir şey varsa mikrofona söyle | anything you want to say just talk into the mike expr. |
| Speaking | yeni bir şey söyle | so what else is new expr. |
| Speaking | bilmediğim bir şey söyle | tell me something i don't know expr. |
| Speaking | bir şey duyarsan bize söyle | let us know if you hear anything expr. |